Yerel Seçimlere günler kala Hatay’ın önemli seçim hatlarından biri olan Antakya Belediyesi için Aday Adayları başvuran adaylar ile bir araya gelerek Antakya’nın Genel Durumunu, Aday Adaylarının hedeflerini, Kentsel Dönüşüm Projesi hedeflerini irdelediğimiz “Benim Hedefim” adlı mülakatta Antakyalı vatandaşların hakkında fikir sahibi olacağı Aday Adaylarının bugün ki konuğu Şaban Doğru.
AK Parti’den aday adayı olan Şaban Doğru Benim Hedefim “Yaşanabilir bir Antakya oluşturmak” diyerek tüm Antakya’nın ve Antakya’da yaşayan herkesin geleceğe miras bırakacağı ve herkesin el ele vererek tarihine yakışır bir kent kuracaklarını söyledi.
M.DİLEK: Kendinizden Bahseder misiniz?
DOĞRU:1966 Antakya doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimini Antakya’da tamamladım. Antakya Ticaret Lisesinden mezun oldum. Evliyim, 3 çocuk babasıyım. 1985 yılından bugüne kadar şuan işletmekte olduğum, Kumruoğlu Nakliyat’ta ticari hayatıma başladım. Kumruoğlu nakliyatta çalışan ve Türkiye genelindeki şubelerimizle beraber 100’e yakın personelimiz var. Bu rakam bizim kendi öz kaynaklarımızla oluştu. Bu bağlamda büyük bir aileyiz. Aynı zamanda İstanbul, Ankara ve İzmir’de şirketmize ait olan Kumruoğlu Nakliyat şubelerimiz var. Kendi bünyemizde tİcari faaliyetini sürdüren Hatay lojistik kargoda bizim kendi firmamız. Lojistik firmamızda tırlarımızla beraber geniş bir filo oluşturduk. Sadece Antakya değil, Hatay’ın tamamında ticari ilişkilerden dolayı tanınan biriyiz. Hatay’da ticari hayatımızdan kaynaklı olarak herkesle temas kuruyoruz.
M.DİLEK: Siyasi Hayatınız?
DOĞRU:Siyasi hayatımız Ak Parti kurulduğundan beri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgimiz ve aşkımız ile başladı. 2002 yıllarında bu başlayan süreç ile birlikte partinin vizyonu ve yerli duruşundan kaynaklı olarak teşkilatın içinde olmasa bile sürekli olarak Şaban Doğru adına destekler verdik. Vatandaşlarımızın yönlendirilmesine katkı sağladık. Çünkü Ak Parti sorunları çözen bir parti. Ülkemize yenilik getirdi. Tabi süreç içinde bizde aktif siyasetin içine girmeye karar verdik. 2012 yılında Antakya İlçe Başkanlığında aktif olarak göreve girdikten sonra Ak Parti adına resmi çalışmalara da başlamış olduk. 2012 yılında AK Parti İlçe Başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Görev sürem 2014 yılına kadar sürdü. Daha sonra yine aynı yılda 2014’te İl yönetimine geçtim. İl yönetiminde İl Başkan Yardımcısı olarak 4 yıl boyunca görevimizi de sürdürdük. Bu süreçte İl Ekonomik İşler Başkanlığı ve İl Siyasi ve Hukuki İşleri Başkanlığı yaptım. 2018 Nisan ayında Hatay’daki kongreyi organize ettik. 24 Haziran seçimlerde Hatay il Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı görevini yaptım. Bu çalışmalar içinde Akdeniz il birincisi olduk. Seçimler sonuçlandıktan sonra Hatay İl SKM ile Türkiye’de en başarılı 5 il olarak ödüllendirildik. Kızılcahamam Kampında Sayın Güler’in aldığı plaket ile Hatay’ı onurlandırdık. Biz Hatay olarak 24 Haziran’da yeterli olmasa bile alnımızın akıyla çıkmayı başadık. Milletvekili sayımızı koruduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca Hatay’da İl yönetimi olarak İbrahim Güler Başkanımızın sıra dışı başkanlık duruşuyla Hatay’ın her noktasına giderek vatandaşın sorun ve dertlerini dinlediğini biliyorum. Başkanımız her zaman Hatay için ciddi emekler veriyor. Bu nokta da biraz da ülkemizin genel tablosuna değinmek istiyorum. 16 yıldır şahit olduğumuz bir gerçek var o da sorunlar karşısında Dimdik duran bir Reis’i cumhurumuzun oluşudur. İtiraz edebilen ve Türkiye’yi lider konuma getirebilme çabasından kaynaklı olarak düşman edinmek zorunda kalan bir Cumhurbaşkanımız var. Yakın dönemde hepimiz şahit olduk. Ekonomimize saldırılar düzenledi ama Bu saldırılar yeni değil. 1960’lı yıllarda başlayan bir yıpratma süreci var. Sayın Menderes’in Ezan’ın kendi öz diliyle okunması gibi, yenilikçi çalışmalar yapmasına rağmen nasıl zor durumda bırakıldığını biliyorum. 1980’li yıllarda rahmetli Turgut Özal Türkiye’yi dünya ya açacak vizyonlar öngördü. Hayata geçirmeye çalıştı. O dönemde ülkemizin açılımından önce kimse cebinde yabancı sigara bile taşıyamazdı ama bu açılımın Türkiye’yi büyülteceğini bildikleri için benzer yaptırımları yaptılar. 1990’lı yılların başında yine aynı konuyla karşılaştık. Bir gece de paranın değeri kaybolmuştu. Bugün aynı şeyi Recep Tayyip Erdoğan için yaptılar ama fark şu ki Erdoğan dik durdu. Mücadelesini sürdürdü ve sürdürüyor öncelikle bunun bilinmesinde fayda var. Avrupa bize şuan ki durumumuz için saldırıyor demek biraz hayalcilik olur. Onlar geleceği tehdit altında olduğu için bize saldırıyor. Avrupa’nın nüfusu yaşlanıyor. Bizim ise 18-35 yaş arası 2 milyon gencimiz var. Türkiye’nin önlemez bir yükselişi var ve bu yükselik gelecekte Avrupa ve Amerika için ciddi sorunlar teşkil ediyor.
M.DİLEK: Neden Aday Adayı Oldunuz?
DOĞRU: Ben bu şehrin sokaklarında doğdum. Uzun çarşının sokaklarında büyüdüm. Bu şehirde ticare de başladım. Bu şehrin ekmeğini yiyen ve içen herkes gibi bende şehrime olan borcumu ödemeye çalışıyorum. Bunu gerekse ticari hayatımda, gerekse siyasi hayatımda mücadele ederek yapıyorum. Antakya’ya Ben olarak değil, Biz olarak bakıyoruz. Bizim sloganımız Dünyanın en güzel ülkesi Türkiye, Türkiye’nin en güzel ili Hatay, Hatay’ın en güzel ilçesi Antakya diyoruz. Çünkü Antakya tarihi büyük ve derin bir şehir. Dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi bizim şehrimizde Kurtuluş Caddesinde bulunuyor. Habib-i Neccar bizim şehrimizde yaşamış tarihi bir karakter. St. Pierre kilisesi yine bizim şehrimizdeve Hristiyanlığın ilk adımarı yine burada atılmış durumda. Sadece tarihe bile yüzümüzü döndüğümüzde Antakya’nın evliyalar şehri olduğunu görüyoruz. Biz rahatsızlıklardan rahatsız olduğumuz için aday adayı olduk. Burada doğduk ve yine burada öleceğiz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir ve gurur duyacakları bir Antakya bırakmak istiyoruz. Örneğin tarihi Roma köprüsü buradaydı fakat yanlış politikalar sonunda onu da yıkmışız. Biz onu yeniden inşaa etmek için gerekli adımları atacağız. Eski Antakya evleri, Cindi Hamamı, Saray Caddesi, Uzun Çarşı gibi birçok tarihi alanlara sahibiz. Ve Antakya olarak önceliğimizi tarihe vereceğiz.
M.DİLEK: Antakya Belediyesinde eksik kalan çalışmalar neler?
DOĞRU: Antakya Belediyesinin çalışmalarını aslında çok değerlendirmek istemiyorum. Ama göreve gelirsek biz Antakya’yı daha güzel hale getirecek çalışmalar yapacağız. Şuan Antakya Belediyesinin mevcut sorunları konuşmak bize bir şey kazandırmaz. Sayın İsmail Kimyeci’nin belediyeye ciddi derece de emekleri oldu. Eğer nasip olursa biz göreve geldimizde yenilikçi ve çözüm odaklı projeler üreteceğiz. Bu projeleri şimdiden kamuoyu ile paylaşmak istemiyorum. Ama herkes şunu bilsin ki günü geldiğinde Antakya’nın tarihini değiştirecek çalışmaları ve hedeflerimizi herkesle paylaşacağız.
M.DİLEK: Kentsel Dönüşüm Projesi hakkındaki düşünceleriniz?
DOĞRU: Emek ve Aksaray Mahallelerindeki kentsel dönüşümle ilgili İsmail Başkan ciddi mesafeler kaydetti. Şuan yüzde 57 civarında imza atan, evini belediyeye teslim edilen ve belediye tarafından evleri yıkılan vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımız zor durumda ve bir an önce evlerine ulaşmak istiyor. Gelinen noktada ise Emek ve Aksaray Mahallelerinin şuan ki durumda kalmasının ve çözüme ulaşmamasının önünde hiçbir engel yok. Biz göreve gelirsek bu bölgeyi bloklar halinde tamamlayacağız. Blok, blok yaparak bölgedeki kentsel yapılanma sorununu gidereceğiz. Bu şekilde vatandaşların ilgisini de arttırararak sadece yüzde 67 barajı için değil, yüzde 90’a ulaşmayı hedefliyoruz.
M.DİLEK: Projeleriniz?
DOĞRU: Her aday adayı gibi bizimde kendimize özgü projelerimiz olacak. Az önce de söylediğimiz gibi günü geldiğinde herkesin çalışmalarımızdan haberi olacak. Projelerimiz konusunda şimdiden birşeyler söylemek ve paylaşmak istemiyorum. Aday olmak nasip olursa biz projelerimiz tek tek kamuoyuyla paylaşacağız. Bugün projeler hakkında konuşmak için erken olduğun düşünüyorum.Antakya halkının tüm sorunlarını bildiğimi düşünüyorum. Cadde cadde gezerek ve her taşın altını düzelterek çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
M.DİLEK: Sizin Hedefiniz?
DOĞRU:Benim hedefim ise Çocuklarıma, torunlarıma, Antakya halkına yaşanabilir gıbta ile bakılacak güzel bir şehir inşa etmek olacak. Yaşanabilir bir Antakya oluşturmak için mücadelemizi oluşturacağız. Biz Antakya’nın çocuğuz. Şehrimize zarar getirecek herşeyden uzak kalacağız.